Dünya Altın Konseyi, Altın 2025 Görünümü Raporunu “Faiz, risk ve büyümeyi yönlendirmek” başlığıyla yayımladı. Konsey, 2024’ün altının son 10 yıldır en iyi yıllık performans gösterdiği yıl olma yolunda ilerlediğini bildirdi.
Rapora göre, dolar cinsinden altın fiyatı bu yıl kasım itibarıyla 2023’ün aynı dönemine kıyasla yüzde 28’in üzerinde artış gösterdi. Bu artışla, 2024 altının son 10 yıldır en iyi yıllık performans gösterdiği yıl olma yolunda ilerliyor.
Altın fiyatları bu yıl 40 kez rekor kırarken, yılın üçüncü çeyreğinde toplam altın talebi ilk kez 100 milyar doları aştı.
Yatırım talebi, jeopolitik riskler ve finansal piyasalardaki dalgalanmalar yıl boyunca altını destekledi. Merkez bankalarının da rezervlerine altın eklemeye devam etmesi ve özellikle ekim itibarıyla alımlarını hızlandırmaları, altın fiyatlarındaki artışta rol oynadı.
Bu kapsamda altın, yılın en iyi performans gösteren varlıklarından biri olarak öne çıktı.
Altın 2025’te mevcut seviyelere benzer performans gösterebilir
Rapora göre, 2025’e bakıldığında, tüm gözler ABD’nin seçilmiş başkanı Donald Trump’ın ikinci dönemindeki politikalarına çevrildi. Bu politikalar ABD ekonomisine destek sağlayabilir ancak dünya genelinde yatırımcılar için bir tedirginlik de oluşturabilir.
ABD Merkez Bankası’nın (Fed) 2025 sonuna kadar politika faizinde 100 baz puanlık indirime gitmesi ve enflasyonun gerilemesine rağmen yine de hedefin üzerinde seyretmesi beklenirken, Avrupa merkez bankalarının faiz indirimlerini sürdüreceği öngörülüyor.
Bu çerçevede Fed’in adımları ve doların yönü altın için önemli itici güçler olmaya devam edecek. Daha güvercin bir Fed’in altın fiyatlarını destekleyici olacağı ancak faiz indiriminde uzun süreli bir duraklama veya politikanın tersine çevrilmesi halinde altın yatırım talebi üzerinde baskı yaratabileceği tahmin ediliyor.
Küresel ekonominin 2025’te beklentilere paralel performans göstermesi ve piyasa beklentilerinin gerçekleşmesi durumunda, altının bu yılın son bölümünde görülene benzer bir aralıkta işlem göstermeye devam edebileceği ve bir miktar yukarı yönlü potansiyeli olduğu öngörülüyor.
Merkez bankalarının talebinin sağlıklı bir seviyede kalmasının da altına önemli bir destek sağlamaya devam etmesi bekleniyor.
Ancak, daha yüksek faiz ve daha düşük bir ekonomik büyüme ortamının bir araya gelmesi, yatırımcıları ve tüketicileri olumsuz etkileyebilir ve bu durum özellikle Asya’da belirgin olabilir.
Asya, yıllık talebin yüzde 60’ından fazlasını oluşturuyor
Çin ve Hindistan altının en büyük pazarları olarak öne çıkarken, daha genel olarak Asya, merkez bankaları hariç yıllık talebin yüzde 60’ından fazlasını oluşturuyor ve altının performansına önemli bir katkı sağlıyor.
Bu yıl, Asyalı yatırımcılar özellikle ilk yarıda altının performansına katkıda bulundu ve Hindistan talebi ikinci yarıda ithalat vergisindeki indirimden faydalandı.
Bununla birlikte, ticaret savaşları riski Çin ekonomisini etkileyebileceğinden, Çin’in tüketici talebinin ekonomik büyümenin sağlığına bağlı olacağı öngörülüyor.