ANKARA – Dışişleri Bakanlığı’nın bütçe görüşmelerinde konuşan DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Ceylan Akça Cupolo, Irak’ta IŞİD veya El Kaide bağlantısı sebebiyle kaç Türkiye vatandaşının cezaevinde tutuklu ve hükümlü olarak bulunduğunu ve 2017 yılından bu yana kaç çocuğun Türkiye’ye geri getirildiğini sordu.
Dışişleri Bakanlığı’nın Cupolo’ya verdiği yanıtta IŞİD üyesi olmak suçundan Irak’ta tutuklu ve hükümlü durumda bulunan 200’ü aşkın Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı kadın bulunduğu ifade edildi.
Dışişleri Bakanlığının cevabında, Irak makamlarının IŞİD üyeliğinden hüküm giyen erkek Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına ilişkin ise bilgi paylaşılmadı.
500’E YAKIN ÇOCUK TÜRKİYE’YE GETİRİLDİ
Bakanlık, Bağdat’ta tutuklu ve hükümlü durumda bulunan Türkiye Cumhuriyet vatandaşlarının yakını olan 500’e yakın çocuğun Türkiye’ye getirildiğini açıkladı. Çocukların ilgili kurumlar tarafından teslim alındığı kaydedildi.
‘BİRÇOK ÜLKE ÇOCUKLARINI ALDI’
2017’de IŞİD’in tamamen yenilmesiyle birlikte birçok IŞİD’linin yakalandığını veya teslim olduğunu belirten DEM Parti Milletvekili Cupolo, bu kişilerin önce kamplara yerleştirildiğini ardından da komşu ülkelere gönderildiğini aktardı. Cupolo, yakalanan ve teslim olan IŞİD’liler arasında çocuğu olan çok sayıda kişinin de bulunduğunu belirtti.
Irak’ta IŞİD’lilerin tutulduğu bir cezaevi bulunduğunu anlatan Cupolo, “Bu cezaevinde dünyanın pek çok yerinden IŞİD üyesi var. Türkiyeliler, Doğu Türkistanlılar, Ukraynalılar, Kanadalılar, Yeni Zelandalılar… Aralarında kadınlar ve bu kadınların çocukları da var. Çoğunun eşi operasyonlarda ölmüş. Kadınlar orada kalmış çocuklarıyla birlikte. Birçok ülke çocuklarını aldı. Kanada, Yeni Zelanda, Avustralya, Norveç aldı örneğin” diye konuştu.
TÜRKİYE IRAK’TAKİ ÇOCUKLARIN HEPSİNİ ALDI
Cezaevindeki Türkiyeli kadınların bir kısmıyla iletişim kurduğunu anlatan Cupolo, “Batmanlı, Denizlili kadınlar var. İç Anadolu’dan kadınlar var. Benim iletişim kurduğum kadınlar arasında çocuğu hala cezaevinde olan kimse yoktu. Türkiye Irak’taki bu çocukların hepsini aldı” diye konuştu.
Suriye’deki Al Hol ve Roj kamplarında bulunan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına dair durumun bilinmediğini belirten Cupolo, “Orada daha büyük bir sayı olabilir. Ama bu sayıyı tespit edecek koşulların olmadığını düşünüyorum” dedi.
‘BU İNSANLAR İNSANLIĞA KARŞI İŞLENEN SUÇLAR KAPSAMINDA YARGILANMALI’
IŞİD’den tutuklu ve hükümlü bulunan herkesin insanlığa karşı işlenmiş suçlardan düzgün bir biçimde yargılanması gerektiğini kaydeden Cupolo, “Türkiye, ‘Bunlar benim vatandaşlarım, benim yasal düzenlemelerim bu şekilde, ben kendi vatandaşlarımı ‘insanlığa karşı işlenen suçlar kapsamında yargılayacağım” diyebilir. Pek çok ülke böyle yaptı. İdeal olan her ülkenin kendi vatandaşını alıp insanlığa karşı işlenen suçlar kapsamında yargılamasıdır. Ama Türkiye bugüne kadar IŞİD’li kimseye insanlığa karşı işlenen suçlardan ceza vermedi. Türkiye’nin IŞİD’li olduğu kesinleşmiş kişileri yargılayacak bir iradesi yok. Son olarak Atatürk Havalimanı saldırısının IŞİD’li sanıklarının da serbest kaldığını öğrendik” ifadelerini kullandı.
IŞİD’Lİ ANNE BABAYA DOĞMUŞ, CEZAEVİNDE KALMIŞ BU ÇOCUKLAR İÇİN NE YAPILDI?
Türkiye’ye getirilen çocuklarla ilgili ne yapıldığına dair bir bilginin olmadığını kaydeden Cupolo, “Bu konu Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının sorumluluğunda olmalı. Örneğin ‘deradicalization’, radikalleşmenin geri döndürülmesi, radikallikten arındırılma konusunda Türkiye’nin nasıl bir deneyimi var? IŞİD’li anne babaya doğmuş, cezaevinde kalmış bu çocuklar için Türkiye ne yaptı? Bunu bilmiyoruz” dedi.